SÜNE ZARARLISI

SÜNE ZARARLISI


TANIMI: Zararlının erginleri, genel olarak toprak renginde, bazen siyah, kırmızımtırak, kirli beyaz ya da alacalı renkte olabilir. Vücut yassı ve oval, 10-12 mm uzunluğundadır. Erginler kışı uyuşuk halde, genellikle dağların yüksek yerlerinde geçirir. Buralardaki bitkilerin veya dökülmüş yapraklarının altlarına ya da yumuşak toprağın 2-4 cm  içerisine gizlenerek kışlarlar

 

 

 

 

 

 

Sünenin yumurta paketi

 

İlkbaharda havaların ısınmaya başlaması ile birlikte, uyuşukluktan çıkan kışlamış erginler, toprak sıcaklığı 15 oC’ye ulaştığında, hububat alanlarına doğru göç etmeye başlarlar. Göç, iklim koşullarına göre değişmekle birlikte, ilimizde genellikle mayıs ayının ilk haftasında başlamakta ve 1 ile 4 hafta içerisinde tamamlanmaktadır. Hububat tarlalarına göç eden kışlamış erginler, bir taraftan beslenirken, diğer taraftan da çiftleşmeye ve yumurta bırakmaya başlarlar. 1,5-2 ay içerisinde de faaliyetlerini tamamlarlar ve doğal olarak ölürler. Bir dişi bu süre içerisinde 80 kadar yumurtayı 5-6 defada bırakır. Uygun koşullarda bıraktığı yumurta sayısı 150’ye kadar çıkabilir. Yumurtalarını, genellikle, beslendikleri bitkilerin yapraklarının alt yüzeyine 12-14 adetlik 2-3 sıralı paketler halinde bırakırlar.

 

Yeni bırakıldığında filiz yeşili olan yumurtalarda 3-4 gün sonra kahve rengi noktalar belirir.

 

Bundan yaklaşık 1 hafta sonra kırmızı renkli çapa şeklinde bir leke oluşur ve yumurtanın rengi sarıya döner. Yumurtanın bu haline “çapa dönemi” denir ve bundan yaklaşık 5-6 gün sonra yumurtalar açılır, nimfler çıkış yapar.            

Yumurtadan çıkan nimfler, genellikle 5-6 gün ara ile 5 gömlek değiştirerek 5 nimf dönemi geçirirler. İlk dönem nimfler beslenmezler. İkinci dönemde beslenmeye başlarlar ve dördüncü dönemden itibaren oburca beslenirler. Beşinci nimf döneminden sonra “yeni nesil erginler” ortaya çıkar. Bunlar, kışlama sırasında gerekli olan yağı depolayabilmek için hububatta 15-20 gün süreyle oburca beslenirler. Bu nedenle de yeni nesil erginler hububata çok zarar verirler. Havaların iyice ısınması ve hububatın hasat olgunluğuna gelmesiyle birlikte, yeni nesil erginler bulundukları tarlalardan daha yüksekteki hububat alanlarına göç etmeye başlarlar. Bu sırada belirli tarlalarda toplanarak kalabalık guruplar oluştururlar. Bu tarlalarda %100’e varan oranlarda zarar oluşur. Daha sonra havaların soğumaya başlaması ile birlikte kışlama yerlerine çekilirler.

 

(Şekil 5).

Sünenin hububata verdiği zarar derecesi ve şekli, zararlının yoğunluğuna,biyolojik dönemlerine, ürün çeşidine, fenolojik durumuna ve iklim koşullarına bağlı olarak değişir. Nimfleri ve erginleri, hortumlarını bitki dokusuna sokup bitki özsuyunu emmek suretiyle zarar oluştururlar. Kışlamış erginler bitkinin kardeşlenme döneminde hububatı kök boğazı üstünden emerek “göbek kurusu” zararını oluştururlar. Bu şekilde zarar gören bitki başak bağlayamaz

 

 

 

 

Şekil 5. Buğdayda kurtboğazı zararı                                  Şekil 6. Buğdayda akbaşak zararı

 

Yine kışlamış erginler başaklanma dönemindeki bitkinin sapını emmek suretiyle “akbaşak” zararını meydana getirirler ki, böyle bitkilerin su ve besin iletimi kesildiğinden, başakları dane bağlayamaz (Şekil 6). Bitkilerin süt olumu döneminde, kışlamış erginler büyük oranda doğal ölüme geçmiştir. Ancak nimfler ve yeni nesil erginler, daneleri delip emmek suretiyle büyük oranda ağırlık kaybına neden oldukları gibi diğer taraftan sertleşen daneleri  yumuşatabilmek için salgıladıkları bazı protein parçalayıcı enzimlerle, gulitenini tahrip ederler. Özellikle protein miktarı düşük olan bazı buğday çeşitlerinde emgili danelerin oranı %2 dahi olsa, protein parçalayıcı enzimler aktif duruma geçtiğinden böyle buğdaylardan elde edilen unların ekmeklik ve makarnalık özellikleri büyük ölçüde kaybolur.

 

Bu zararlar üst üste konduğunda, 4. ve 5. dönem nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun fazla olduğu yıllarda, mücadele yapılmaması durumunda % 100’e varan oranda zarar meydana gelebilmektedir. Sünenin kışlaklardaki yoğunluğunu ve buna paralel olarak bir sonraki yılda epidemi şiddetini önceden tahmin edebilmek için sonbahar ve ilkbaharda iki kez kışlak sürveyleri yapılır.

 

Kışlaklardan tarlalara inişlerin başlaması ile birlikte, tarlalardaki yoğunluğun tespiti amacıyla kaba ve daha sonra da kıymetlendirme sürveyleri, yumurtaların bırakılması ile birlikte yumurta parazitlenme sürveyleri ve yumurtalardan çıkışın maksimum seviyeye ulaşması ile birlikte de, nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun tespiti amacıyla nimf sürveyleri yapılır. Tüm bu çalışmaların neticesinde elde edilen veriler değerlendirilerek mücadele yapılması gereken sahalar belirlenir.

 

Esas olarak süne mücadelesine 2. dönem nimfler görüldüğünde başlanır ve 4. dönem nimfler görülünceye kadar devam edilir. Bu süre yaklaşık 15 gündür. Ancak belirlenen bu süre içerisinde ilaçlama bitirilemediği takdirde 4. ve 5. dönemlerinde de ilaçlamaya devam edilebilir. Hububatta, verimin miktarı ve kalitesine olumsuz etki yapan bir diğer önemli zararlı da sünedir.

 

Bilindiği gibi süne mücadelesi, uzun yıllardan beri devlet mücadelesi şeklinde yürütülmektedir.

 

Zararlının biyolojisi gereği, genellikle ergin mücadelesinden ziyade, nimfe karşı mücadele uygulanmakta, kaba sürvey, kıymetlendirme sürveyi, yumurta ve nimf sürveylerinin sonuçlarına göre, hangi alanlarda mücadelenin uygulanacağına karar verilmektedir.

 

 

Kaynak:Ankara Tarım İl Müdürlüğü
Editörler:Ramazan KİRİŞ - Selçuk OLUM 


SÜNE İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ

1-KÜLTÜREL TEDBİRLER

• Erkenci ve sert buğday çeşitlerinin ekimi yaygınlaştırılmalı,

• Hububat dışında ürünlere ağırlık verilmeli, (Sulu Tarım)

• Tarla iyi hazırlanmalı ve kesinlikle anız yakılmamalı,

• Mera alanları tahrip edilmemeli,

• Sünenin önemli düşmanlarından olan, keklik, bıldırcın vb. kuşları korumak için tedbirler alınmalıdır.

• Nadas ve hububat alanları toplulaştırılmalı,

• Arpa ve buğday ekilişleri ayrı ayrı bölgelerde yapılmalı,

• Aynı zamanda hasat edilecek çeşitler tercih edilmeli,

• Kanal, akarsu boyunca ve tarla kenarlarında yetişen ağaç ve ağaççıklar korunmalı, tarla kenarları ağaçlandırılmalı ve yeşil kuşaklar oluşturulmalı,

• Kalın kabuklu ve nektar veren ağaçlar özellikle (Badem, dut, elma, erik, kayısı, ayva, armut, söğüt, ahlat, ceviz) yetiştirilmeli,

• Tarlada yapılacak Gübreleme, ilaçlama ve diğer çalışmalar için traktörün geçeceği boşluklar bırakılmalı (iz bırakarak ekim metodu)

• Tarım Teşkilatına danışılmadan kesinlikle ilaç kullanılmamalı (Bu tavsiye her ürün için geçerlidir.)

2-BİYOLOJİK MÜCADELE

Doğada; Sünenin çok fazla çoğalmasına engel olan birçok faydalı canlı mevcuttur (Kuşlar, bazı böcek ve örümcekler vs). Bulardan faydalı böcekler, süne ergin ve yumurtasını tahrip edip bozarak Sünenin çoğalmasına engel olmaktadır.

3-KİMYASAL (İLAÇLI) MÜCADELE

Bütün sürveyler yapıldıktan sonra; m2'de 10 ve daha fazla süne yavrusu var ise buğday tarlalarında ilaçlı müca¬dele yapılmaktadır.

Süne sayısı daha az olduğunda ve tavsiye edilen zaman dışında ilaçlama yapılması kesinlikle doğru değildir.

Süne Mücadalesinde Tavsiye Edilen İlaçlar

Etkili Madde Adı

Formülasyon

Dozu (Preparatyda

Kullanılacağı Dönem

Fenitrothion 550 g/l

EC

100 cc/da

1-3, 4-5 dönem nimf, yeni nesil ergin

Deltamethrin 25 g/l

EC

30 cc/da

1-3 dönem nimf

50 cc/da

4-5 dönem nimf, yeni nesil ergin

Lambda CyhalothrinSO g/1

EC

20 cc/da

1-3, 4-5 dönem nimf, yeni nesil ergin

Beta Cyfluthrin 25 g/l

EC

50 cc/da

1-3, 4-5 dönem nimf, yeni nesil ergin

Zetacypermethrin 100 g/l

EC

12 cc/da

1-3,4-5 dönem nimf

Tralomethrin 36 g/l

EC

35 cc/da

1-3 dönem nimf

Fenthion 525 g/l

EC

125 ml/da

1-3, 4-5 dönem nimf ve yeni nesil ergin

Cypermethrin 250 g/l

EC

30 cc/da

4-5 dönem nimf, yeni   nesil   ergin

20 cc/da

1-3 dönem nimf

Alphacypermethrin 100 g/l

EC

15 cc/da

1-3, 4-5 dönem nimf

Deltamethrin 120 g/l

EC

5 cc/da

1-3,4-5 dönem nimf yeni nesil ergin

BUĞDAYINI DEĞERİNE SATMAK İSTİYORSAN,

• Süne ve Kımıl mücadelesi tekniğine uygun yapılmalı,

• Rutubet %12-14 olmalı,

• Hektolitre ağırlığı yüksek olmalı,

• Piyasada istenen kaliteli Buğday çeşidi olmalı,

• Cılız ve kırık dane oranı çok düşük olmalı,

• Yabancı madde (Taş toprak gibi) oranı çok düşük olmalı,

• Başka çeşit buğday karışık olmamalı,

• Yabancı ot tohumu olmamalı,

• Arpa, çavdar ve yulaf gibi bitkiler karışık olmamalı,

• Sürmeli dane olmamalı.

 
Designer~Agresif_Örümcek
 
 
Bugün 22 ziyaretçi (234 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol