SÜLÜNLER

SÜLÜN'ÜN YUMURTADAN ÇIKIŞ ANI


haber29 Mayıs 2008 11:37



06.10.2007       BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ ZENGİNLEŞTİRMEK AMACIYLA DOĞAYA SÜLÜN BIRAKILDI

            21 eylül 2007 cuma günü sabah saat 6:30 da Uşak ili merkez Göğem ve Kızılhisar köylerine 50 çift sülün yerleştirilmiştir. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Bursa Karacabey sülün üretme istasyonunda üretimi yapılan sülünlerden tahsisi yapılarak temin edilmiştir. Sülünler Bursa sülün üretme istasyonu Şefi Sedat ACAR tarafından gece saatlerinde nakledildi. Sabah saat 6:30 da Uşak  Çevre Orman Müdürü Ramazan TOKER, Doğa Koruma Milliparklar Mühendisi Uğur ULAŞOĞLU, Sayman Yaşar ERBİL  Gövem Köyü Muhtarı Kızılhisar Köyü Muhtarı ile birlikte doğaya bırakıldı.



10 Bin Sülün Doğaya Salınacak
 
03.07.2007
Samsun Çevre ve Orman Müdürlüğü Gelemen Sülün Üretme Tesisi'nde 2007 Yılında 10 Bin Sülün Üretilerek Doğaya Salınacak.


 Samsun Çevre ve Orman Müdürlüğü Gelemen Sülün Üretme Tesisi'nde 2007 yılında 10 bin sülün üretilerek doğaya salınacak.

Türkiye'de sadece Karadeniz Bölgesi'nde yaşayan sülünlerin neslinin yok olmaması için kurulan Samsun Gelemen Sülün Üretme İstasyonları'nda üretilen binlerce sülün her yıl doğaya salınıyor. 2006 yılında üretilen 14 bin sülünün Trabzon, Giresun, Samsun, Bolu, Zonguldak, Adapazarı ve İstanbul'da Karadeniz'e yakın kesimlerde doğal yaşama uygun sahalara salındı. Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2007 yılında üreteceği 10 bin sülünü ise Ordu, Giresun, Zonguldak, Sinop, Çorum ve Samsun'da doğaya salacak. Kuluçkadan  


çıkmaya başlayan sülünlerin 2 ay içinde 7 bine ulaştığı bildirildi.

Samsun Çevre ve Orman Müdürü Kadir Kılıç, sadece Karadeniz Bölgesi'nde yaşayabilen sülünlerde erkek ve dişilerin farklı görünümde olduğunu söyledi. Kılıç, "Erkekleri çok renkli ve uzun kuyruklu süslü bir kuştur. Erkeklerin baş ve boynu, koyu yeşil ve lacivert parıltılıdır. Dişilerin rengi kül rengi, açık veya koyu kahverengi, gri tonlarda açık ve koyu konsantre renkleriyle dikkati çeker. Sülünler, kanatları küçük olmasına rağmen hızlı uçabilmekte, fakat uzun mesafe kat edememektedir. Yaşama ortamı,

tarlaların ormanla karıştığı yerlerdeki kısa boylu bitkilerin dibi ve buradaki sulak alanlar, açık araziler, ağaçlıklar, fundalıklar, tarla, çayır ve akarsulara yakın sınır teşkil eden orman kenarlarıdır. Sülünler bir yaşında eşeysel olgunluğa ulaşır. Kızışma dönemi Mart ayında başlar, Haziran ayının sonuna kadar devam eder. Sülün, bitkisel ve hayvansal besin maddeleri yemekle beraber daha çok menşei hayvan olan besinleri tercih eder" dedi.

Yaban Hayvanı Üretme Sahaları
a)Karacabey Ovakorusu  Sülün Üretim İstasyonu :    

Karacabey Ovakorusu Sülün Üretim İstasyonu 2005 yılında tekrar faaliyete geçmiştir. Nesli azalan Kafkas Sülünü üretimi gerçekleştirilmekte olup tesisin yıllık üretim kapasitesi 7.500 sülündür. 1 Ha arazi üzerinde kurulu İstasyonda üretilen Kafkas Sülünleri öncelikli olarak Bursa ilimizin sınırlarında ve tüm ülke genelinde önceden tespit olunan sahalarda doğaya salınmaktadırlar.

 Sülün Üretim İstasyonu

YOZGAT'TA KEKLİK ÜRETME İSTASYONU KURULDU
 

Çevre ve Orman Bakanlığı Tarafından Yozgat'ta Kurulan 'Keklik Üretim İstasyonu' Faaliyete Geçti. Yılda 45 Bin Kınalı Keklik Üretimi Yapılacak Olan İstasyonda, Talep Olması Halinde Sülün ve Bıldırcın da Üretilecek.

 
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Yozgat'ta kurulan 'Keklik Üretim İstasyonu' faaliyete geçti. Yılda 45 bin kınalı keklik üretimi yapılacak olan istasyonda, talep olması halinde sülün ve bıldırcın da üretilecek.

Yozgat Çevre ve Orman Müdürü Ali Şimşek, üretme istasyonunun faaliyete geçtiğini ve kekliklerin yumurtlamaya başladığını söyledi. Türkiye'de keklik üretimi yapan tesisin sadece Kahramanmaraş ve Yozgat'ta bulunduğunu kaydeden Şimşek, ''Damızlık olarak Kahramanmaraş'tan getirilen 500 keklikle faaliyetlerine başlayan tesislerimizde üretim tamamen otomatik makinelerle yapılacak. Üretilecek kınalı keklik, sülün ve bıldırcın, büyük çoğunluğu Yozgat il sınırlarında olmak üzere Türkiye'nin değişik bölgelerine gönderilerek, doğaya bırakılacaktır'' dedi.

Yozgat Valiliği İl Özel İdaresi tarafından Vali Hüseyin Önal Hatıra Ormanı sahasında tahsis edilen 18 hektarlık alan üzerine kurulan Keklik Üretme İstasyonunda ilk civcivlerin Şubat ayında çıkacağını vurgulayan Şimşek, ''Yılda 56 bin yumurta, 45 bin kınalı keklik üretimi gerçekleştirilecek olan tesisimizde aynı zamanda sülün ve bıldırcın üretimi de yapılmaktadır'' dedi. Türkiye genelinde geniş bir yaşam alanına sahip kekliklerin tarım ürünlerine ve ağaçlarda görülen zararlılarla mücadelede de etkin bir rol üstlendiğine dikkat çeken Şimşek, şu bilgileri verdi:

''Kınalı keklik, tohumlar, körpe filizler ve tomurcuklarla beslendiği gibi, böcekler, kurtlar, larvalar ve böcek yumurtalarıyla da beslenir. Tarımsal alanlara zarar veren kımıl böceği ile mücadelede zararlı böcek larvalarının yok edilmesinde son yıllarda keklik kullanılmaktadır. Onun için Yozgat Keklik Üretme İstasyonu'nun Yozgat tarımı için büyük faydaları olacağına inanıyoruz.''

Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, (DHA)





Sülün Üretimi Yüzde 400 Arttı
Türkiye'nin en önemli sülün üretim çiftliği olan Samsun Gelemen Sülün İstasyonu'nda, üretim yüzde 400 arttı.

1970 yılından buyana hizmet veren Gelemen Sülün Üretme İstasyonu'nda önemli oranda sülün yetiştiriciliği yapılırken, Türkiye'nin birçok noktasına üretilen sülünler gönderilerek doğaya kazındırılıyor. 2003 yılından sonra revizyona gidilen çiftlikte, kapasite artırma çalışmaları yapılarak 3 bin olan kapasite 15 bine çıkarıldı. Yılda yaklaşık 15 bin sülün yetiştirilir duruma gelen çiftlikçe üretilen sülünler Trabzon, Giresun, Samsun, Bolu, Zonguldak, Adapazarı ve İstanbul, Ordu, Giresun, Zonguldak, Sinop,


Çorum, Artvin ve Bursa gibi illere gönderiliyor. Samsun Çevre ve Orman Müdürü Kadir Kılıç, yapılan çalışmalar sonucu kapasite artırıma gidildiğini ve yıllık 15 bin sülün üretir duruma gelerek, doğaya büyük kazanımlar sağlandığını söyledi. Sadece Karadeniz Bölgesi'nde yaşayabilen sülünlerde erkek ve dişilerin farklı görünümde olduğunu belirten Kılıç, "Erkekleri çok renkli ve uzun kuyruklu süslü bir kuştur. Erkeklerin baş ve boynu, koyu yeşil ve lacivert parıltılıdır. Dişilerin rengi kül rengi, açık veya

koyu kahverengi, gri tonlarda açık ve koyu konsantre renkleriyle dikkati çeker. Sülünler, kanatları küçük olmasına rağmen hızlı uçabilmekte, fakat uzun mesafe kat edememektedir. Yaşama ortamı, tarlaların ormanla karıştığı yerlerdeki kısa boylu bitkilerin dibi ve buradaki sulak alanlar, açık araziler, ağaçlıklar, fundalıklar, tarla, çayır ve akarsulara yakın sınır teşkil eden orman kenarlarıdır. Sülünler bir yaşında eşeysel olgunluğa ulaşır. Kızışma dönemi mart ayında başlar, haziran ayının sonuna kadar

devam eder. Sülün, bitkisel ve hayvansal besin maddeleri yemekle beraber daha çok menşei hayvan olan besinleri tercih eder" dedi.

Sülün ve Kekliklerle kenelere savaş

Kenelerle mücadelede yeni bir yöntem geliştiren Tokat'ın Erbaa Belediyesi, yetiştirilen sülün ve kekliklerle kenelere karşı savaş açtı.

Tokat'ın Erbaa ilçesinde 2005 yılında kurulan Sülün ve Keklik Üretim İstasyonu'nda yetiştirilerek doğaya salınan keklik ve sülünler sayesinde ilçede kene varlığı gözle görülür oranda azaldı. Tokat'ta kenelerden en az etkilenen ve vaka sayısı konusunda en son sıralarda yer alan ilçe konumuna gelen Erbaa'da, hedef ölüm saçan kenelerin doğal yollarla yok edilmesi. İlçede doğal yollarla keneleri yok edecek silah konumunda olan kekliklerden bin 500, sülünlerden ise 3 bin adetinin daha bu sene doğaya
bırakılması hedefleniyor.

Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan, Tokat yöresine musallat olan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan keneleri yok edecek panzehir ilacın sülün ve keklik olduğunu tespit ederek, bu hayvanları üretmeye başladıklarını söyledi.

Yenihan, ilçede bu mücadele kapsamında doğaya keklik ve sülün salınmasından sonra 3 yılda gözle görülür oranda kene vakalarında azalma olduğunu ifade ederek, "Erbaa'da kene bu sene yok denecek kadar az, kene ile ilgili vaka duymadık. Ama kenelerin çoğaldığını, VİP salonlarına ve evlere kadar girdiğini duyuyoruz. Ben bütün Türkiye'ye bu istasyonları kurmalarını öneriyorum. Bizi örnek alsınlar, sülün ve keklik üreterek doğaya salsınlar. Görecekler ki kene vakası ve bunların getirdikleri KKKA hastalığı yok olacaktır. Bunun bir numaralı panzehiri sülün ve keklik üreterek doğaya salmaktır. Geçtiğimiz yıl 3 bin adet sülün salmıştık, bu sene 3 bin 500 adet sülün ile bin 500 adet civarında kekliği doğaya salmayı planlıyoruz. Yanlış avlanma ve zirai ilaç kullanımı sonucu yok olmaya yüz tutmuş olan bu hayvanları çoğaltarak doğal dengenin korunmasını amaçlıyoruz" dedi.

Başkan Yenihan, bir kekliğin bir yılda 1 milyon adet kene yediğine işaret ederek, "Keneye fazla ilaç parası vermelerine, milyon dolarları dışarıya yabancı ülkelere ilaç almak için vermelerine gerek yok. Keklik üretelim, keneleri yok edelim" diye konuştu.





























 

 

 

 

 

 

 




















İstanbul ormanlarında sülünlü mücadele

Yazı Boyutu : 8 Punto 10 Punto 12 Punto 14 Punto
İstanbul ormanlarındaki ağaçları dallarından başlayarak kurutan çam kese böceğine karşı Çevre Orman İl Müdürlüğü, İstanbul İl Özel İdaresi'nin desteğiyle bu böcekleri yiyen ve kaçak avlanma yüzünden varlıkları son bulmuş sülünleri devreye soktu. 

Ormanları kurutarak büyük tahribat yapan böceklere karşı geçtiğimiz yıl Samsun'dan getirilen 2 bin sülün doğaya salınmıştı. Sülünler sayesinde böcekler azalmaya başlayınca müdürlük harekete geçti ve İstanbul İl Özel İdare'nin desteğiyle Polonezköy'de Sülün Üretme İstasyonu kuruldu. Geçtiğimiz günlerde üretme çiftliklerinde yetiştirilen 4 bin sülün daha ormanlara salındı. Yıl sonuna kadar 10 bin sülünün doğaya bırakılması ve çam kese böceğiyle mücadelede başarılı olunması hedefleniyor. 

Sülünlerin çam kese böceğinin yanı sıra doğal dengede çok önemli olduğunu söyleyen Çevre İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar, "Çam kese böceğiyle mücadelede başka tür böcekler yetiştirmeye çalıştık ancak başarılı olamadık. Sülünler çok etkili. 70'li yıllarda İstanbul ormanlarında sıkça sülün görülüyormuş. Ancak avcılar Türkiye'nin birçok yerinde avlana avlana sülün bırakmamışlar. Böcekleri ağaçlardan temizleyebilmek için dalların hepsini yakmak gerekiyor. Biz canlının yakılmasını istemiyoruz. İstanbul ormanlarına bu yıl 10 bin sülün salacağız. Temmuz ayında 4 bin sülünü Polonezköy ve Aydos ormanlarına bıraktık. Üretme çiftliklerimizdeki sülünlerle popülasyonu dengelemeye çalışıyoruz" dedi. 

"Yaban Hayatın Korunması ve Geliştirilmesi Kapsamında Hayvan Yetiştirilmesi" projesine Özel İdare Bütçesi'nden 200 bin YTL ödenek ayırdıklarını belirten İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, "Çevre ve orman projelerine karşı ilgi ve desteğimiz her zaman sürecektir. İstanbul'da Kirlilik Önleme Amaçlı Veri Toplama Projesi, Sulak Alanların İncelenmesi, Okullarda Çevre ve Eğitim Uygulama Projesi gibi birçok çalışma için de kaynak ayırdık" diye konuştu. 

Polonezköy'deki Sülün Üretme Çiftliği'nin ve Anadolu Yakası Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'nün Sorumlusu Mühendis Celal Şahan sülünlerin başlarının çaresine bakacak kadar büyüyene kadar çiftlikte yetiştirildiklerini söyledi. Şahan, sülünlerin nasıl yetiştirildiğini şöyle anlattı: 

"Sülün yumurtalarını kuluçka makinelerinde 21 gün bekletiyoruz. 3 gün sonra civcivleri çıkmaya başlıyor. 2 gün de çıkım yerinde besliyoruz. Yem olarak besin değeri yüksek yemlerden kullanıyoruz. 2 hafta sonra büyük volüyerlere alıyoruz. 5 hafta da burada bakılıyorlar. İlaç ve yem desteğiyle uçma kabiliyeti elde ediyorlar. Uçma kabiliyetini geliştirmeleri için çiftlikte özel tasarlanmış bölümler var. Sülün grup grup büyüyen bir hayvandır. 5 hafta sonunda sülünler için bizim gözetimimizde üç bin hektarlık bir doğal yaşam ortamı hazırladık". 

Ormana salmadan önce 3 hafta doğal hayatı tanımalarını sağladıkları söyleyen Şahan, bu aşamalardan sonra sülünlerin ormanlara salınabilecek kadar büyüdüklerini belirtti.
İHA



23 Mayıs 2008 Cuma 16:34 Toplum

Çevre ve Orman Bakanlığı, keneleri yok etmesi için seri bir şekilde keklik üretimine başladı

Üretime özel sektörün katılımını sağlamak için de keklik teşviki getirildi.

Halk arasında 'kenesavar' olarak anılmaya başlanan keklikler özel korumaya alındı.

Belli bölgelerde keklik avı yasaklandı.

Kene ile mücadelede keklik yönteminin uygulandığı ilk yer, vakaların en sık yaşandığı Yozgat oldu.

Pilot bölge seçilen Yozgat ile Kahramanmaraş'ta keklik ve sülün üretim merkezi kuruldu.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Mustafa Kemal Yalınkılıç'ın verdiği bilgilere göre, Türkiye'nin en modern tesisinin olduğu Yozgat'ta 10 bin, K.Maraş'ta ise 5 bin keklik yetiştirildi.

Ülke geneline yaygınlaştırılacak proje kapsamında Afyon, Gaziantep ve İzmir'de de üretim tesisi kurulacak. Ülke genelinde keklik sayısını artırmaya çalıştıklarını anlatan Genel Müdür Yalınkılıç, "Kurduğumuz keklik ve sülün istasyonları ile özel sektörü destekliyoruz. Hedefimiz 2012'de 1 milyon keklik ve sülüne ulaşmak. Keklikler haşeratla beslendiği için kene mücadelesinde oldukça yararlı." dedi. Yalınkılıç, keklik yetiştirmek isteyen kişilere hem anaç keklik hem de eğitim verdiklerini söyledi. Türkiye'de sayıları 70 bin olan belgeli avcıların da bu konuda duyarlı olduğunu ifade etti. Keklik avlamanın Yozgat'ta yasaklandığını belirten AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek ise tesisler kuruluncaya kadar kenelerle yurtdışından getirilen ilaçlarla mücadele edildiğini anlattı. Bu ilaçların kene ve süneyi yok etmediğini dile getiren Çiçek, tarımsal ilaçlamanın hayvanlara zarar verdiğini ifade ederek, keklik yönteminin daha etkili olduğunu sözlerine ekledi.


Kene Isırmalarına Karşı Bilimsel Çalışmalar Devam Ediyor
doğada kene yumurtalarını tüketebilecek
bazı predatörler (avcı böcekler) var
Kene Isırmalarına Karşı Bilimsel Çalışmalar Devam Ediyor
Son günlerde karıncaların veya kekliklerin keneleri tüketeceği konusunda
bazı haberler dolaşmaktadır. Evet, doğada kene yumurtalarını tüketebilecek
bazı predatörler (avcı böcekler) var. Hatta bir çok kuş türü konak arama
durumundaki erişkin keneleri yiyebilmektedir. Ancak, bunların hiç biri kene
populasyonunu kontrol edecek kadar etkili değildir ve günümüzde kenelere
karşı predator veya kuş kullanılması ile ilgili hiç bir rasyonel/bilimsel
eğilim yoktur. Bir de söz konusu kene, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşin taşıyıcısı Hyalomma marginatum olduğunda, durum daha da karışık hal almaktadır. Bu kenenin larva ve nimf dönemi öncelikli olarak hindi, keklik ve karga gibi yerden beslenen kanatlılara tutunmayı tercih eder. Bu nedenle, bu gibi hayvanlar keneyi tüketmenin aksine, bu kenenin sayısal artışında rol oynarlar. Daha da çarpıcı olanı ise, yaptığımız çalışmalarda keklikler üzerinden topladığımız Hyalomma marginatumları n (doymuş nimf olarak toplanıp aç erişkin haline getirildi) Kırım-Kongo Kanamalı ateşi virüsüne de rastlamış olmamızdır. Bu da, keklik ve benzeri yerden beslenen kuşların kene sayısının artışı yanında, hastalığın yayılışına da katkıda bulunabileceğ i olasılığını ortaya
koymaktadır. Durum böyleyken, herhangi bir ön araştırma yapmadan, Hyalomma marginatumun bulunduğu alanlara keklik salmak, çok riskli bir girişim olabilir.

NOT:

1-ekteki resimde üzerinde Hyalomma marginatum nimfleri bulunan bir keklik
yer almakta. Bizim sayabildiğimiz kene sayısı 1500dü ! Bu kenelerden
bazılarını test ettik ve KKKA virüsü bulduk. Yani bu keneler keklikten
düşüp, toprakta bir süre sonra gömlek değiştirip erişkin kene haline
gelecekti. Bu erişkin keneler insana tutunduklarında virüsü nakledecekti.

2- Keklikler sadece yavru döneminde böcek ile beslenirler. Erişkin keklikler
ağırlıklı olarak bitki tohumları ile beslenir ve gıdaları arasında böcekler
neredeyse hiç yoktur.

3- Hyalomma m. marginatum avcı tipe bir kenedir. Diğer bazı keneler gibi
otlara tırmanıp konak beklemez. Bu kene toprağa gömülmüş veya ağaç kabukları ve taş altlarında saklanmış olarak bekler. Konak sinyallerini
(karbondioksit, ısı, butirik asit, laktik asit vs) hissettiğinde saklandığı
yerden çıkar ve hızlıca konaklarına doğru yönelip tutunur. Dolayısıyla
predatörlerin bu keneyi bulması çok zordur.

Saygılarımla

Doç.Dr. Zati VATANSEVER

Kafkas Üniversitesi Veteriner Fak.

Kars

From:
parazitoloji@ yahoogroups. com [mailto:parazitoloji@ yahoogroups. com] On Behalf Of Süleyman YAZAR
Sent: Friday, 23 May, 2008 16:37
To: Parazitoloji Grup
Subject: [Türk Parazitoloji Grubu]

Çevre ve Orman Bakanlığı, keneleri yok etmesi için seri bir şekilde keklik
üretimine başladı

keklik233Üretime özel sektörün katılımını sağlamak için de keklik teşviki
getirildi.

Halk arasında kenesavar olarak anılmaya başlanan keklikler özel korumaya
alındı.

Belli bölgelerde keklik avı yasaklandı.

Kene ile mücadelede keklik yönteminin uygulandığı ilk yer, vakaların en sık
yaşandığı Yozgat oldu.

Pilot bölge seçilen Yozgat ile Kahramanmaraş ta keklik ve sülün üretim
merkezi kuruldu.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Mustafa Kemal Yalınkılıçın
verdiği bilgilere göre, Türkiyenin en modern tesisinin olduğu Yozgatta 10
bin, K.Maraşta ise 5 bin keklik yetiştirildi.

Ülke geneline yaygınlaştırılacak proje kapsamında Afyon, Gaziantep ve
İzmirde de üretim tesisi kurulacak. Ülke genelinde keklik sayısını
artırmaya çalıştıklarını anlatan Genel Müdür Yalınkılıç, "Kurduğumuz keklik
ve sülün istasyonları ile özel sektörü destekliyoruz. Hedefimiz 2012de 1
milyon keklik ve sülüne ulaşmak. Keklikler haşeratla beslendiği için kene
mücadelesinde oldukça yararlı." dedi. Yalınkılıç, keklik yetiştirmek isteyen
kişilere hem anaç keklik hem de eğitim verdiklerini söyledi. Türkiyede
sayıları 70 bin olan belgeli avcıların da bu konuda duyarlı olduğunu ifade
etti. Keklik avlamanın Yozgatta yasaklandığını belirten AK Parti Yozgat
Milletvekili Mehmet Çiçek ise tesisler kuruluncaya kadar kenelerle
yurtdışından getirilen ilaçlarla mücadele edildiğini anlattı. Bu ilaçların
kene ve süneyi yok etmediğini dile getiren Çiçek, tarımsal ilaçlamanın
hayvanlara zarar verdiğini ifade ederek, keklik yönteminin daha etkili
olduğunu sözlerine ekledi.

Osman B. Ozgumus, Ph.D.

Microbiology & Molecular Biology Research Lab.

Department of Biology

Faculty of Arts & Sciences

Rize University

  Kategori : YEREL HABER
  Yorum Sayýsý :
  Okunma : 74
  Tarih : 27 Mayıs 2008


T.C.

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI
nDOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
nAV ve YABAN HAYATI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
nYABAN HAYATI YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
;">KEKLİK
;">Alectrotis chukar; display: none;">
;">SÜLÜN
;">Phasianus colchicus; display: none;">
T.C.

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI
nDOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
nAV ve YABAN HAYATI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
nYABAN HAYATI YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
;">KEKLİK
;">Alectrotis chukar; display: none;">
;">SÜLÜN
;">Phasianus colchicus; display: none;">
SÜLÜN
nErkekler ve dişiler farklı görünümlüdürler
nErkekler çok renkli, uzun kuyruklu, süslü bir kuştur. Baş, boyun koyu yeşil, madeni parıltılıdır. Gözlerin etrafı çıplak ve koyu kırmızı, boy 75-85 cm.
nDişilerin rengi açık gri kahverengi, sırtı daha koyuca ve koyu kahverengi, 53-63 cm.
nKuluçka süresi 24 gün, 12-16 yumurta yumurtlarlar
nMeyveler, taneler, bitki yumruları, ot tohumları ve böceklerle beslenirler
SÜLÜN
nErkekler ve dişiler farklı görünümlüdürler
nErkekler çok renkli, uzun kuyruklu, süslü bir kuştur. Baş, boyun koyu yeşil, madeni parıltılıdır. Gözlerin etrafı çıplak ve koyu kırmızı, boy 75-85 cm.
nDişilerin rengi açık gri kahverengi, sırtı daha koyuca ve koyu kahverengi, 53-63 cm.
nKuluçka süresi 24 gün, 12-16 yumurta yumurtlarlar
nMeyveler, taneler, bitki yumruları, ot tohumları ve böceklerle beslenirler
Kenesavar' keklikler umut oldu

Havaların ısınması ile birlikte kene kâbusu yeniden başladı. Özellikle piknikçilerin korkulu rüyası haline gelen keneyle mücadelede yeni bir yöntem geliştiren devlet, umudunu kekliklere bağladı.
'Kenesavar' keklikler umut oldu


Çevre ve Orman Bakanlığı, keneleri yok etmesi için seri bir şekilde keklik üretimine başladı.

Üretime özel sektörün katılımını sağlamak için de keklik teşviki getirildi. Halk arasında 'kenesavar' olarak anılmaya başlanan keklikler özel korumaya alındı. Belli bölgelerde keklik avı yasaklandı.

Kene ile mücadelede keklik yönteminin uygulandığı ilk yer, vakaların en sık yaşandığı Yozgat oldu. Pilot bölge seçilen Yozgat ile Kahramanmaraş'ta keklik ve sülün üretim merkezi kuruldu.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Mustafa Kemal Yalınkılıç'ın verdiği bilgilere göre, Türkiye'nin en modern tesisinin olduğu Yozgat'ta 10 bin, K.Maraş'ta ise 5 bin keklik yetiştirildi.

Ülke geneline yaygınlaştırılacak proje kapsamında Afyon, Gaziantep ve İzmir'de de üretim tesisi kurulacak. Ülke genelinde keklik sayısını artırmaya çalıştıklarını anlatan Genel Müdür Yalınkılıç, "Kurduğumuz keklik ve sülün istasyonları ile özel sektörü destekliyoruz.

Hedefimiz 2012'de 1 milyon keklik ve sülüne ulaşmak. Keklikler haşeratla beslendiği için kene mücadelesinde oldukça yararlı." dedi.

Yalınkılıç, keklik yetiştirmek isteyen kişilere hem anaç keklik hem de eğitim verdiklerini söyledi. Türkiye'de sayıları 70 bin olan belgeli avcıların da bu konuda duyarlı olduğunu ifade etti.

Keklik avlamanın Yozgat'ta yasaklandığını belirten AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek ise tesisler kuruluncaya kadar kenelerle yurtdışından getirilen ilaçlarla mücadele edildiğini anlattı. Bu ilaçların kene ve süneyi yok etmediğini dile getiren Çiçek, tarımsal ilaçlamanın hayvanlara zarar verdiğini ifade ederek, keklik yönteminin daha etkili olduğunu sözlerine ekledi.


http://www.milliparklar.gov.tr/bolumler/avyaban/icerik/cakcan/kekliksulun_dosyalar/frame.htm
 
Designer~Agresif_Örümcek
 
 
Bugün 56 ziyaretçi (103 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol