Domateste Meyve Tutumu
Hazırlayan:
Dr. Sami KESİCİ, Ziraat Yüksek Mühendisi
Domateste Çiçek Yapısı ve Meyve Tutumu:
Sera domates yetiştiriciliği ekolojinin uygun olmadığı mevsimlerde yapıldığından ülkemizde meyve tutumunu sağlamak amacıyla hormon kullanılmaktadır.
Hormon uygulaması sonucunda ise partenokarpik meyveler (döllenme olmadan oluşan meyveler) elde edilmektedir. Bu şekilde elde edilen meyvelerde tohum oluşmadığından bu meyveler genellikle daha iri olmakta fakat meyve eti kalınlığı daha az ve iç boşalması nedeniyle meyve ağırlığı daha az olmaktadır.
Hormon uygulaması ile oluşturulan meyvelerde çekirdek oluşmadığından dolayı bu meyvelerin tadı ve lezzeti tohumlu meyvelere göre daha az olduğu gibi meyve ağırlığı, ürün miktarı ve meyve kalitesi de düşmektedir. Bu nedenle domates seralarında tozlanmanın sağlanması ile tohumlu meyve bağlama oranı artmakta, dolayısıyla meyve çapı ve meyve ağırlığı da artmaktadır. Zira domateste tohum miktarı ile meyve ağırlığı ve meyve yoğunluğu arasında çok sıkı bir ilişki vardır.
Tozlanma, çiçekli bitkilerin çoğalmasında çok önemli bir olgu ve temel bir aşama olup, aynı türden bir bitkinin çiçeğinin, kendi veya diğer bir çiçeğin erkek organından dişi organına çiçek tozunun taşınması işlemidir. Bu işlem doğada rüzgar, böcekler, yerçekimi, su, kuşlar ve memeliler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Sera domates yetiştiriciliğinde düşük sıcaklık, düşük ışık intensitesi çiçek tozu oluşumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Normal koşullarda bir çiçekte oluşan çiçek tozu sayısı ortalama 150 000 kadardır.
Düşük sıcaklıkta ise bu sayı sıfıra kadar inebilmektedir. Kendi kendini dölleme yeteneğinde olan domates çiçekleri yüksek oranda kendine döllenirler. Ancak düşük sıcaklık, sera içi nispi neminin yüksekliği, sera içerisinde hava hareketinin istenilen düzeyde olmaması gibi nedenler anterlerde çok az sayıda oluşan çiçek tozunun stigma üzerine ulaşmasına engel olmaktadır. Bu nedenle de sera domates üretiminde tohumlu meyve tutumunu gerçekleştirmek amacıyla tozlanma dolayısıyla döllenmeye yardımcı olmak büyük ölçüde önem taşımaktadır.
Domates çiçeği biyolojik bakımdan erselik bir yapıya sahiptir. Yani bir çiçekte hem erkek hem de dişi organ bulunmaktadır. Bir domates çiçeğinde 5 adet yeşil rengi çanak yaprak, 5 adet sarı rengi taç yaprak, 5 adet erkek organ ve 1 adet dişi organ bulunmaktadır.
Serada yetiştirilen domatesler sınırsız büyüme özelliğine sahiptirler. İlk çiçek salkımları çeşide de bağlı olmakla birlikte 6 veya 8. yapraktan sonra, diğer çiçek salkımları ise genel olarak 3 yaprakta bir ve üst yaprağa yakın bir yerde oluşurlar.
Çiçeklerin bitki üzerindeki durumu salkım şeklinde olup basit veya çatallı salkım şeklinde bir arada bulunurlar. Salkımlar ana gövde üzerindeki büyüme ucunda bulunan meristematik dokuların farklılaşmaya uğraması ile oluşur ve üzerinde çok sayıda çiçek bulunur. Salkımlardaki çiçek sayısı çeşitlere, yetiştirme koşullarına, özellikle salkımların oluştuğu dönemdeki iklim (sıcaklık, nem, ışık şiddeti) ve beslenme (azot ve su miktarı) durumları ile çok sıkı bağlantı halindedir.
Domates bitkisinde vegetatif gelişme ile generatif gelişme arasında çok sıkı bir ilişki olup genelde bu ilişki vegetatatif gelişmeden yanadır. Ancak gelişmenin generatif yöne kaydırılması istendiğinde yaprakların gövdeye birleştiği noktalarda, çiçek salkımlarının uçlarında oluşan ve kök boğazından çıkan sürgünlerin koparılması gereklidir. Gövde üzerinde ilk gelişen yan sürgün çiçek salkımının altındaki yaprağın koltuğunda oluşan sürgündür. Bu koltuk sürgününün geç alınması ilk salkımda oluşacak olan meyve sayısını olumsuz yönde etkiler. Koltuk alma işlemi iklim koşullarına da bağlı olmakla birlikte genellikle haftada bir defa yapılmalıdır.
Domates çiçeğinde stigma genellikle anter konisinin içinde veya anter konisi ile aynı hizadadır. Bunun yanında özellikle düşük sıcaklık, yüksek sıcaklık ve oransal nemin yüksek olduğu koşullarda stigma anter konisinden daha uzun olabilmektedir. Bu gibi durumlarda tozlanma yetersizliği ve sonuçta da meyve tutumunda azalmalar ortaya çıkabilmektedir.
Domateste meyvenin oluşumu tozlanma ve döllenme olayına bağlıdır. Döllenme olayının sonucunda, tohum taslağı uyarıcısı olan hormonlardan giberillin, sitokinin ve oksinlerin sentez merkezi durumuna gelir. Bu uyarıcı hormonların özelliği, fazla miktarda bulundukları dokulara çevre doku ve organlardan su ve diğer besin maddelerini çekerek embriyonun beslenmesini sağlayarak olgun bir tohum oluşturmaktır.
Tohum gelişmesine devam ederken aynı zamanda yumurtalık da gelişerek meyveyi oluşturur. Yumurtalık genelde iki karpellidir. Daha sonra bölünerek 3 - 20 arasında karpel oluşturabilir. Karpel sayısı küçük meyvelilerde genellikle 2, iri meyvelilerde daha çok sayıda olabilmektedir.
Örtüaltı domates yetiştiriciliğinde meyve tutumunu etkileyen en önemli olay tozlanmaya yardımdır. Sera içerisinde oransal nemin yüksekliği, hava hareketinin azlığı, dış koşullardaki gibi böcek aktivitesinin olmayışı döllenmeye engel olmaktadır. Böyle durumlarda bitkiler elle sarsılmalı veya vibratör ile çiçek salkımları sarsılmalıdır. Bu işlemler her gün veya en azından haftada 2-3 defa sera sıcaklığı 17-20 C’ye ulaştığı zaman yapılmalıdır. En iyisi bu işlev için bombus arılarının bu işte kullanılmasıdır. Ancak vibratör veya bombus arıları ile meyve tutumunu sağlayabilmek için yeterli miktarda canlı çiçek tozuna gereksinim vardır. Çeşitler arasında çiçek tozu canlılığı bakımından farklılıklar var ise de sera domates çeşitlerinde 10 C’nin üzerindeki sıcaklıklarda çiçek tozu canlılığının yeterli düzeyde olduğu söylenebilir.
Döllenme için gerekli koşulların sağlanamadığı durumlarda, özellikle 10 C’nin altında ve 30 C’nin üzerindeki sıcaklıklar meyve tutumunu yani tozlanmayı olumsuz yönde etkileyeceğinden, bu gibi durumlarda meyve oluşumunu sağlamak amacıyla bitki büyüme maddelerinin yani hormonların kullanımı ile bitkinin içsel oksin aktivite düzeyi artırılarak partenokarpik meyve oluşumu sağlanmalıdır.